Soyut Yas

                    Kefaretini ödeyemeyeceğim bu dünya hapishanesinin. Şık bir planım yok yaşama dair. İflas etmiş duygularım bir veresiye sevgiyi daha kaldıramayacak muhasebede. Sıradanlaşmaya yüz tutmuş sabah ve  akşamlar arasında  takılı kalacak nefes alışverişlerim. Aslında madden edersizdi sahip olmak istediklerim, edindiklerim ise kıyamet alameti gibi çöktü göğsüme. Umut mu? O yüzden alamet dedim henüz kıyamet başlamadı, umut hep bir beklentide hep bir serzenişte hep bir köşemde yanan alev gibi . Umuda sarılsam yanar bedenim , umuda sırt dönsem donar hayallerim. Yahu neydi benim adım, cinsiyetten uzak, ırktan meşru, vasıftan daha sade , neydi benim yaratılışım insan mı ? Koca bir sanrıya hizmet eden gaye sirkülasyonu gibi anlıyor beynim bu durumu artık. Bir bakıyorsun ufak bir edada çoğalmış sevinçler , bir bakıyorsun bir veda da harcanmış verilen hayati emekler. Kabullenmemeye çalışmaktan, farklı bir şeyler başarılab...

               Bir vakittir, tan yeri sanki omuzlarımda . Öyle bir vakittir ki evren sanki benden bağımsız,   ben benden bağımsız. Yine bir vakit göğü deler haykırışlarım en sessiz nidalarımla. Ederi olmayan      ne varsa bakışlarımda, kayboldu bu gece ıssız anlamlarda . Kahpe bir düzende boğulan hayallerimiz   kaldı bu bembeyaz sayfada. Yarı yolda mı yoksa yolun sonunda mı kaldı sevdiğim ne varsa.               Sesler var içimde susmayan, lanet okuduğum tarzda. Nasıl tutunurum şimdi hayata diye girdiğim kavşaklardan bunalmış bir ruh var hapsolan bedenime. Avucunu semaya açıp ağzını açamayan , geldiği yere seslenemeyen bir güruh hücre topluluğuna dönmüş hisseden , kendini hiç bir yere koyamayan biri. İyice vasıflı bir hissiyat olmaya başladı bu durum bendimde. Bütün gücüm ve umudumla tekrar koşuyorum bu savaşa ama kimin için savaştığım yok ortada , sonuç alamıyorum. Anlatamıyoru...

       Hayal bulutlarım tozlanmış . Rafa kaldırılmış bir aşk güftesi el sallamakta uzaklardan. Bertaraf hislerim dilhun bir ruhun içinde kaybolmuş. Ezik bir nefer giymiş bedenim cümleleri ayrılmaktan korkmuş. Mutlu mutsuz elbet her şey bir son bulurmuş.       Fark edemiyorum hangi renktesin. Sezemiyorum hangi mısra hangi nakarat ifadelerindesin. Kıramıyorum kalbini aşk kelimemin tek hedefindesin. Sığınamıyorum mağaralarına kaybolmuş bir kefendesin.       Nasıl anılar var içimde bir tanı. Sebepsiz mi sandın gözüme dolan kanı. Dinmez bir lütuf beklentim seninkisi nasıl bir sanı. Karanlık bir çığlık esiyor hülyalarda işte böyle kalbimin bir yanı. Püsküllü bir dert içinde sözlerinle harcıyorsun bu canı...      Tek bir umut içinde yaşamak büyük bir sorumluluk. Bilemezsin hangi seçenek umut hangi seçenek um. Sahiplenirsin bir bedeli ,seçim doğru yanlış fark etmez, ödersin tecelli olan derdi. Tükenir semalarda...

  Kadersiz bir bekleyişin içindeyim. Gözlerim hep kan çanağı. Kedersiz bir gün peşindeyim. Umudum hep yarım kursağım yaralı. Kesintisiz bir aşk isteğim. Kalbime giden damarlar hep kapalı. Ya Rab senden başka anlayanım yok , sığınacak yerim yok , durma ver emrini nefesim yamalı.   Konuşsam problem sussam problem dilim düğüm. Ölüm burnumun ucunda nefesim düğüm. Kadınım görmez içim düğüm düğüm. Avuçlarım ıslanıyor ellerim semaya dönerken görmez misin ya Rab al geriye kalan yalanı.   Bu hayatı kefene tercih etmek basit mi geliyor sanıyorsun. Hayatı bırakmak, sevdiklerini bırakmak, anılarını bırakmak kolay mı sanıyorsun. E ona rağmen ölümü tercih ediyorsam al canımı ya Rab al dayanmıyor ruhum bu bedene artık.  Ne dediysem ne yaptıysam benden olmadı. Bir çift güzel laf hatırına bir kalbi, kalbim dolduramadı . Hayat bu işte sanki bir tek bana mı yaramadı. Hayallerim üstüme yıkıldı yar kalbimi saramadı. Ya Rab tut elimden , bu kulun dünyaya tutunamadı.  ...

  İçimde kuru bir hüzün, hasretle bulanık bir keder, anlatıp anlamlandıramadığım kelimeler sende ne eder? Kusmak istediğim ne varsa içimde benimle birlikte boğulmuşlar kaderimde . Sipastik bir olgu yaşamak, bu düzende ...   Tutunamadığım tek yer kalbin aslında tutunmaya çalıştığım ilk yer de kalbin. Hevesimi kırıyorsun hayata karşı . Bir irade mi şimdi gururun bir sevdaya karşı. Ağır basmaz mı özlem içinde , hatıralar bana seslendiği gibi fısıldamaz mı sana? Hatırlamaz mısın gözyaşlarımı , korkmaz mısın sırtını dönebildiklerinden? Ne yani güçlü mü oldum sanıyorsun yaptıkların vefasızlıkken yaşanmışlıklara. Hangi tavır seviyorum diyebilmene tezat olabilir ki. Görmüyor musun yeşillikler içinde koşturan bir kız , arkasında bacağına bir diken batacak diye tedirgin olan iki sevdalı..   Aşk eski bir günah bize  Adem ve Havva'dan miras. Kaderse hayatımıza iras. Hayat ise koca bir duygu hüzmesine ras. Sona kalan kartımda bile bile lades, As... Başımdan aşkın aşkın, iç...

  İçimde bir fırtına hasretle bulanık, günlerden bir nur indi gökyüzünden lakin benim hicazım kabarık. Erişemediğim ilk lütuf mu geç kaldığım son güruh an mı, kararı kısmeti ilk defa bugün benim elimde olmayacak. Sitemin mecrasına hercai bir yürek günlerini yıllar gibi harcamış , bir kelamından uzak sanki yıllarca yaşamış. Gel gelelim ki sırf ırksal bunalımlarla insanoğlu insanlığının yerini külfet devralmış , sevdalar aşklar sevgiler bu yüzden kararık. Edilen yeminler verilen sözler bir sorumluluktan öte kin misali şişmiş içimizde, arkasında durabilene madalya misali sadece anılar kalmış elinde. Hangimizin kararı ki bir rahimde yeşillenmek, hangimizin kavgası ki kaderle olan bağı sadece seçimlerinden ibaret , hangimiz hangi herhangi bir bütünlükte çıkarsız bir bütün olabiliriz? Sebebi ise sevdiğimiz damarlardan akan kanın tıka basa kavuşulamayacak özlemlerle kapanması veya o damarların tam arşa sıçrayan sevgilerinin yetişecek iken yarım kalması. İşte olayın soyut fizikten somut g...