TEMENNİ EMEN

   Kalem kalem ifadesizlik ve karmaşa ile süslenmiş berhudar hislerin ham eserlerine nail olmuş bir gün daha. Yıllar geçti sanki dünden bu tarafa takvimimde . Sesin hala hissedebildiğim en yakın yerde yankılanıyor. Kendi kendime savruluyor isyanlarım takatsizlik almış başını gidiyor zannımda daha henüz yeni ayrılıklarım ,iğneliyor sözlerimi özünden öte kalıyor gözlerim. Kırık beklentilerim batıyor batan her güneşle bedenime. Eskitemedim bu hüznü hücrelerimde . Antiseptik bir bulgu niteliğin tıbben kuramlarımda . Kısır bir paradoksun içine hapsolmuş kaderim.  Ciğerlerim yetmiyor nefes almaya eksildikçe eksikliklerim sanki daha da düm düze bir olgu içinde yalnızlıklar yalnız kalıyor hayat ederimde .

   Tuhaf bir tat var içimde .  Galaksiler arası kadar hissettiğim uzaklıklar gem vuruyor gam tutmuş anılarıma akabinde biriken hasretin kanıları belli belirsiz sivriliyor tümcelerimde. Sanki bir nano zaman öncesinden bir nano zaman sonrasında spekülasyon olarak geçen her birim zamanın tükenişliği  yarım asır kadar tesir etmiş kırışıklıklarıma. Tabip aramaktansa tasvip ister derin derin yaralarım sen tarafından. Anlatamadığım seninle yaşlandıramadığım o kadar kara deliklerim var ki sayfalarımda, her anı antikalaştıkça boğulan ses tonum hayallerime işliyor siyah siyah...

   Kana  kana içtiğim  ve günah bellediğim sensizlikten yana yana geçti içim bir uykusuzlukta . Güzel bir rüyaya daldı kuruntularım. Güneş miydi günü mü aydınlatan gülden öte bellediğim yüzün müydü
yüzüme yansıyan aydınlık. Üşümüyordu ellerim ilk defa , titremiyordu sesim, omzumda hafif ağırlığın kaldırıyordu sırtımdan sorumlulukları, unutuyordu beynim dünyayı senin etrafında döndükçe uydularım. Uyanmak kısıtlı kısık, kasıtlı kasılmış günün demagojisini kaldıramamak mıydı yoksa her rüyanın bizim gibi sonunun olmasından korkmak mıydı ?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Asal Masal

MUTSUZ MUT

KIRK AKILLI BİR DELİ