MUTSUZ MUT
Her şey. Cümlesi benim için tek bir nesne, tek bir özne, tek bir fiil ifade ediyordu hepsi aynı olacak bir biçimde sen… Peki ya senin fıtratında nerede benli izler? Mesken edindiğim hangi organından kovuldu bendim. Artık tasviri bile zor geliyor. Karanlıklarım şafaklardan bir haber, içimde kararan umutlar muttan bitap yine her şey kendi çapında bertaraf.
Uçsuz bir hayal değildi ki usulsüzce kendimi adadığım. Sebeplendiğim zerrelerine kendimden de biraz pay aradığım. Bozuk bir lehçeyle arıyor şimdi seni sesim . Eşim derdim, şimdi ise eşsiz bir derdin beşiğindeyim. Tek bir şey lazımken eksik hissettiklerime, tekbirler bile eksildi korku sükunetlerimde. İtiraz edemiyorum yalnızlıklarıma, sanki bakışlarım bile bana ait değil, aldığım nefesin bile tadı farklı, tanıyamıyorum kulağıma ilişen sesleri, uyuşmuş bozulmuş kalbimin akorları. O kadar yoksun ki, kendimden bile yoksun kalmışım...
Uzaklıkların tuzaklarına kaptırmışım yüreğimi, hüzün sanki hep pusuda. Pusulamın yönü hep vuslatta. Türemiş kelimelerim elim yolu tutmuş, elim seneler önce elini tutmuş dolayısıyla vefa üremiş satırlarda. Cefadan men edilmek isteyen paragrafların tekabülü sarılmak olmuş aranan devaya. Kimsenin içinde 'sen'in de olman garip değil mi? Nerede hatıraların ari vari ülkesi. Yazık değil mi gözlerime, seni ilke edinmişken gelmez mi benim gecelerimin mavisi. Sanki haberi yok mu azık edindiğim aşkın, yanımda duran soğuk kaldırımların, yukarıdan beni izleyen sessiz bulutların haberi yok mu takatsiz kalan duygularımdan. Yıkılıyor kirpiklerin üzerime, etrafımda bir kafes oluşturuyor, çıkamıyorum gözlerinden, kaçamıyorum bakışlarından, korkuyorum bir inci tanesiyle sele karışmaktan. Mutsuz saadetlerim tekrar saramayacak belinden , hapis olduğum yerden ulaşamayacak saçlarına, saklanacaksın sen kara kutuma. Saklambaç bitince anlarız kim yenen kim yenik düşen...
Yorumlar
Yorum Gönder